Skip to Content
vergiresim

100 Soruda Kurumlar Vergisinin Beyanı - 2010

55.      Amortismana tabi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinden düşük bir bedelle satılması durumunda oluşan zarar gider olarak değerlendirilebilir mi?

 

Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesinde yer alan şartlar gerçekleştiğinden 2004 yılına ilişkin mali tablolarda (bilanço) yer alan parasal olmayan kıymetler enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuştur. Bu düzeltmenin yapılabilmesi için öncelikle 2003 yılı mali tabloları aynı kanunun geçici 25. maddesindeki hükümler dahilinde düzeltilmiştir. Esasen 2003 yılı mali tablolarındaki düzeltme işlemi, enflasyonun 2004 yılı mali tabloları üzerindeki etkisini görebilmek için bir başlangıç noktası oluşturma amacıyla yapılmıştır.

 

Vergi Usul Kanunu'nun geçici 25. maddesinde, bu hüküm uyarınca düzeltilen kalemlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farklarının maliyet bedeli olarak kabul edileceğine ilişkin hüküm bulunmaktadır. Maddenin devamında ise amortismana tâbi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zararın, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı belirtilmektedir.

 

Amortismana tabi olmayan kıymetler denilince akla arsa, iştirak hissesi ve stoklar gelmektedir. Buna göre 2010 yılında belirtilen kıymetlerin 2003 yılına ilişkin olarak yapılan düzeltme sonucu bulunan değerinin altında satılması durumunda, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar tutarı gider olarak dikkate alınamayacaktır. Bu tutarın kurumlar vergisi hesaplanması sırasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmesi gerekecektir.

 

Buna göre 2003 ve daha öncesinde alınmış olan ve 2010 yılında satılan amortismana tâbi olmayan kıymetler dolayısıyla matraha ilave edilmesi gereken tutarın hesaplanmasını aşağıdaki şekilde formülize edebiliriz.

 

·         Satış bedeli < Alış bedeli ► 31.12.2003 değeri – Alış bedeli = KKEG

·         Alış bedeli < Satış bedeli < 31.12.2003 değeri ► 31.12.2003 değeri - Satış bedeli = KKEG

·         Satış bedeli > 31.12.2003 değeri ► KKEG = 0

 

Örnek

 

(C) A.Ş. 2000 yılında 600.000 TL'ye almış olduğu iştirak hissesini 2010 yılında 720.000 TL'ye üçüncü bir kişiye satmıştır. Bu iştirak hisselerine ait 2003 yılı enflasyon farkı 570.000 TL ve 2004 yılı enflasyon farkı ise 162.000 TL olup, iştirak kayıtlarda 1.332.000 TL olarak yer almaktadır.

 

Kayıtlarda yer alan satış zararı = 720.000 – 1.332.000 = 612.000 TL

 

Yukarıdaki örnekte satış bedeli, alış bedeli ile 31.12.2003 düzeltilmiş değeri arasında olduğundan bu satışa ilişkin kanunen kabul edilmeyen gider, 31.12.2003 değeri – satış bedeli şeklinde hesaplanacaktır. Buna göre;

 

Kanunen kabul edilmeyen gider = 1.170.000 - 720.000 = 450.000 TL olacaktır.

 

İlgili tabloya ulaşmak için tıklayınız...

 

56.      Özkaynak enflasyon farklarının dağıtılması vergiye tabi midir?

 

Vergi Usul Kanunu'nun gerek geçici 25. maddesi gerekse de mükerrer 298. maddesinde, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi durumunda, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacağı hükmü bulunmaktadır.

 

Maddenin devamında ise özsermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebileceği veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebileceği, bu işlemlerin kar dağıtımı sayılmadığı hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıdaki hüküm uyarınca pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının başka bir hesaba nakledilmesi yada işletmeden çekilmesi durumunda vergilendirilmesi gerekmektedir. Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus kurum zararda olsa da bu verginin ödenmesi gerektiğidir.

 

Örnek

 

(B) A.Ş.'nin ;

 

·         Ticari bilanço zararı (-)                                                     1.000.000 TL,

 

·         Kanunen kabul edilmeyen giderler                                                 300.000 TL,

 

·         İştirak kazancı istisnası (KVK 5/1-a)                                                 200.000 TL'dir.

 

(B) A.Ş. Genel Kurulu'nun almış olduğu kar dağıtım kararına istinaden, 2010 yılı içerisinde bilançoda yer alan 2.000.000 TL tutarındaki sermaye enflasyon olumlu farkı ortaklara dağıtılmıştır. (B) A.Ş.'nin kurumlar vergisi hesabı ve ödenecek kurumlar vergisi aşağıdaki gibi olacaktır.

 

 

1

Ticari bilanço zararı (-)

1.000.000

2

Kanunen kabul edilmeyen giderler (+)

300.000

3

Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler (-)

 

200.000

 

    - İştirak kazancı istisnası (KVK 5/1-a)

200.000

 

4

Kar ve ilaveler toplamı (2)

 

300.000

5

Cari yıla ait zarar ve indirimler toplamı (-) (1 + 3)

 

1.200.000

6

Zarar (-) (5 - 4)

 

900.000

7

Gelecek yıla devreden cari yıl zararı (-) (6)

 

900.000

8

İşletmeden çekilen enflasyon düzeltme farkları

 

2.000.000

9

İşletmeden çekilen E.D.F. üzerinden hesaplanan K.V. (8 x % 20)

 

400.000

10

Kurumlar vergisi matrahı (8)

 

2.000.000

11

Ödenecek kurumlar vergisi (9)

 

400.000

         

 

57.      Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan karların dağıtılması durumunda kurumlar vergisi mi ödenmesi gerekiyor?

 

17 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde 2003 enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıl karlarının;

 

·         Herhangi bir suretle başka hesaba nakledildiği veya

·         İşletmeden çekildiği taktirde,

 

işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacağı belirtilmektedir. Bu durumda 2003 enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan ve bilançoda geçmiş yıl karı olarak yer alan tutarların 2010 yılında ortaklara dağıtılması durumunda, 2010 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesine dahil edilerek vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

 

Ayrıca sirkülerde işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeden vergiye tabi tutulması gerektiği belirtildiğinden, kurumun zararda olması durumunda dahi dağıtılan kar üzerinden kurumlar vergisi ödenmesi gerekecektir.

 

Sirkülerde belirtilen karın sermayeye ilavesinin mümkün olduğu ve bu işlemin kar dağıtımı sayılmayacağı belirtilmektedir.